Memuriyet mahalli dışından alınan rapora ilişkin Danıştay’dan farklı bir karar
Danıştay 12. Dairesi ise Bilindiği üzere, Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık Ve Refakat İznine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7 bci maddesinde yer alan açık hükme rağmen memuriyet mahalli dışında alınan sağlık raporu için öncelikle hakem hastaneyi işaret etti.
Dava konusu olay
Ankara Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli olan davacının, Çankırı Emniyet Müdürlüğüne ataması yapılmış ve 09/03/2016 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğünden ilişiği kesilmiştir.
Davacı tarafından, 09/03/2016 tarihinden itibaren geçerli 10 gün süreli, ardından 18/03/2016 tarihinden geçerli 10 gün süreli ve 28/03/2016 tarihinden geçerli 10 günlük tek hekim raporu alınmıştır.
Davacının 28/03/2016 tarihli raporunun kabul edilmediği ve dolayısıyla 15/04/2016 tarihinde göreve başlaması gerekirken, memuriyet mahalli dışından 15/04/2016 tarihinden geçerli olmak üzere 1 aylık heyet raporu aldığı, alınan heyet raporunun 657 sayılı Kanun’un 63. maddesi gereğince kabul edilmediğinden bahisle, belirlenen sürede göreve başlamadığı için davacının görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlem tesis edilmiştir.
İlk derece mahkemesi işlemi iptal etti: Tebligatta hata var
7201 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, tebligat evrakında tebligatı yapan polis memuru ve mahalle muhtarının imzalarının olduğu ve fakat kanunda belirtildiği üzere davacıya haber verilmek üzere en yakın komşuya bildirildiğine dair herhangi bir ibareye yer verilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğunun görüldüğü; 09/03/2016 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğünden ilişiğini kesen davacının, 28/03/2016 tarihli raporunun kabul edilmediği, 15/04/2016 tarihinde göreve başlamış olması gerektiği ve dolayısıyla 15/04/2016 tarihli raporunun görev mahalli olan Çankırı ilinden alması gerektiği hususunda bilgi sahibi olduğundan söz edilemeyeceği, idareye sunduğu 28/03/2016 tarihli raporun idare tarafından kabul edildiği ve dolayısıyla 15/04/2016 tarihinde aldığı raporun da geçerli bir rapor olduğu düşüncesi ile hareket eden davacının, görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Danıştay farklı bir gerekçe ile işlemin iptalini hukuka uygun buldu
Yönetmeliğin 7. maddesinin gereği olarak, davacının sunduğu sağlık raporunun fenne uygunluğu hususunda tereddüte düşen idarenin, davacıyı hakem hastaneye sevk ederek, sağlık raporunun usul ve fenne uygun olup olmadığını tespit ettirmesi gerekirken, bu yapılmadan, davacının 28/03/2016 tarihli raporunun tek hekim tarafından düzenlendiğinden bahisle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
T.C.
DANAIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2020/779
Karar No: 2023/938
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
2- … Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU:
… Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Kanun’un 63. maddesi uyarınca memuriyetten çekilmiş sayılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünün… tarih ve… sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
… İdare Mahkemesince verilen… tarih ve E:… , K:… sayılı kararla; her ne kadar davalı idarece 28/03/2016 tarihli raporun tek hekim tarafından verildiğinden bahisle kabul edilmediği ve davacıya durumun bildirildiği iddia edilmiş ise de, davalı idarece gönderilen tebliğ mazbatası incelendiğinde, 7201 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, tebligat evrakında tebligatı yapan polis memuru ve mahalle muhtarının imzalarının olduğu ve fakat kanunda belirtildiği üzere davacıya haber verilmek üzere en yakın komşuya bildirildiğine dair herhangi bir ibareye yer verilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğunun görüldüğü; 09/03/2016 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğünden ilişiğini kesen davacının, 28/03/2016 tarihli raporunun kabul edilmediği, 15/04/2016 tarihinde göreve başlamış olması gerektiği ve dolayısıyla 15/04/2016 tarihli raporunun görev mahalli olan Çankırı ilinden alması gerektiği hususunda bilgi sahibi olduğundan söz edilemeyeceği, idareye sunduğu 28/03/2016 tarihli raporun idare tarafından kabul edildiği ve dolayısıyla 15/04/2016 tarihinde aldığı raporun da geçerli bir rapor olduğu düşüncesi ile hareket eden davacının, görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
… Bölge İdare Mahkemesi… İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idareler tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
28/03/2016 tarihli raporunun kabul edilmediğinin ve 15/04/2016 tarihinde göreve başlamış olması gerektiğinin davacıya usul ve hukuka uygun olarak tebliğ edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Ankara Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli olan davacının, Çankırı Emniyet Müdürlüğüne ataması yapılmış ve 09/03/2016 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğünden ilişiği kesilmiştir.
Davacı tarafından, 09/03/2016 tarihinden itibaren geçerli 10 gün süreli, ardından 18/03/2016 tarihinden geçerli 10 gün süreli ve 28/03/2016 tarihinden geçerli 10 günlük tek hekim raporu alınmıştır.
Davacının 28/03/2016 tarihli raporunun kabul edilmediği ve dolayısıyla 15/04/2016 tarihinde göreve başlaması gerekirken, memuriyet mahalli dışından 15/04/2016 tarihinden geçerli olmak üzere 1 aylık heyet raporu aldığı, alınan heyet raporunun 657 sayılı Kanun’un 63. maddesi gereğince kabul edilmediğinden bahisle, belirlenen sürede göreve başlamadığı için davacının görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlem tesis edilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet memurları Kanunun 62. maddesinde; “İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle; a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü, b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini, İzleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar. Savaş ve olağanüstü hallerde bu süre Bakanlar Kurulu Kararı ile kısaltılabilir. Yukarıdaki süreler; 1 – Kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması sırasında başka bir göreve atanan memurlar için iznin veya geçici görevin bitimi, 2 – Hesaplarını, yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman ve sayman mutemetleri için devrin sona ermesi, 3 – Eski görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenler için yerlerine atanan memurların gelmesi veya yeni görev yerlerine hareketlerinin kurumlarınca tebliği, tarihinde başlar. Yer değiştirme suretiyle yapılan atamalarda memurlara atama emirleri tebliğ edilince yollukları, ödeme emri aranmaksızın, saymanlıklarca derhal ödenir. Memurun izinli ve raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar. Bu maddede geçen “yer” deyiminin kapsamı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirtilir.” hükmüne; 63. maddesinde; “Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir. Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62 nci maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamıyanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir. Belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda da yeni görevlerinde işe başlamıyanlar memuriyetten çekilmiş sayılırlar.” hükmüne yer verilmiştir.
29/10/2011 tarih ve 28099 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Hastalık izni verilmesi” başlıklı 7. maddesinin beşinci fıkrasında, “Bu Yönetmelik ile tespit edilen usül ve esaslara uyulmaksızın alınan hastalık raporlarına dayanılarak hastalık izni verilemez. Hastalık raporlarının bu Yönetmelik ile tespit edilen usül ve esaslara uygun olmaması halinde bu durum memura yazılı olarak bildirilir. Bu bildirim üzerine memur, bildirimin yapıldığı günü takip eden gün göreve gelmekle yükümlüdür. Bildirim yapıldığı halde görevlerine başlamayan memurlar izinsiz ve özürsüz olarak görevlerini terk etmiş sayılarak, haklarında 657 sayılı Kanun ve özel kanunların ilgili hükümleri uyarınca işlem yapılır.” düzenlemesine; aynı maddenin yedinci fıkrasında, “Hastalık raporlarının fenne aykırı olduğu konusunda tereddüt bulunması halinde, memur hastalık izni kullanıyor sayılmakla birlikte Sağlık Bakanlığınca belirlenen ve memurun bulunduğu yere yakın bir hakem hastaneye sevk edilir ve sonucuna göre işlem yapılır. Hakem hastane sağlık kurulları bu nitelikteki başvuruları öncelikle sonuçlandırır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Yönetmeliğin 7. maddesinin gereği olarak, davacının sunduğu sağlık raporunun fenne uygunluğu hususunda tereddüte düşen idarenin, davacıyı hakem hastaneye sevk ederek, sağlık raporunun usul ve fenne uygun olup olmadığını tespit ettirmesi gerekirken, bu yapılmadan, davacının 28/03/2016 tarihli raporunun tek hekim tarafından düzenlendiğinden bahisle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, bu husus, hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.